Vücut İmajı Nedir

Kadınlar için SANAL KLİNİK bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Vücut İmajı Nedir hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz SANAL KLİNİK kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Vücut İmajı: Aynaya baktığımızda ne görüyoruz?

Bir boy aynasına baktığımızda, aklımızdan farklı şeyler geçebilir: Kendimizi çok zayıf ya da çok şişman bulabiliriz ya da yüzümüzdeki kırışıklıklara odaklanırız. Ama sonuç olarak aynadaki görüntümüzü beğenir ya da beğenmeyiz ve aynadaki görüntümüz hakkında bir karar veririz. İşte bu karar, bizim vücut imajımızdır, yani aynadaki fiziksel görüntümüzün ötesinde, ve ondan daha önemlisi, aynadaki görüntümüze ilişkin yargımız, kendimizi nasıl gördüğümüz ve başkalarının bizi nasıl gördüğüne ilişkin inancımızdır. Kısacası, aynadaki vücut imajımızın ardında bizim ruh ve beden sağlığımıza ilişkin birçok şey saklıdır. 

Herkesin vücuduyla ilgili olarak beğenmediği bir şeyler vardır. Ancak bazıları vücutları hakkında olağanüstü olumsuz yargılara sahiptir; ayrıca gördüklerinin büyük bir bölümünü beğenmezler, vücutlarının görünümünden rahatsızlık duyarlar. Bu rahatsızlık onların sağlığını tehlikeye sokacak ölçüde olabilir. Çünkü olumsuz bir vücut imajı ile özgüven eksikliği, depresyon, cinsel işlev bozukluğu, kötü alışkanlıklar ve bazı kişilerde psikiyatrik bozukluklar arasında yakın bir ilişki vardır. Vücut imajının kötü olduğuna inanan kişilerde duygular, davranışlar, kişilerarası ilişkiler, karar verme yeteneği ve günlük yaşam bu durumdan etkilenirler. Oysa vücudumuzu algılamada gerçekçi davranıp vücut imajıyla ilgili olarak değiştirebileceğiz ve değiştiremeyeceğimiz şeyler olduğunu bilmek gerekir. Böylece kalıtsal nedenlerle kontrol edemeyeceğimiz bazı vücut özelliklerini kabullenmeyi ve vücudumuzla barışık yaşamayı da öğrenmiş oluruz. 

'Daha iyi' vücutlar istiyoruz
Yapılan bir araştırmaya göre kadınların %56'sı ve erkeklerin %43'ü vücut imajlarından memnun değiller. Kadınların üçte ikisi, erkeklerin ise yarıdan fazlası kilolarının fazla olduğuna inanıyorlar. Özellikle genç kadınlarda kilo sorunlarının önemli bir mutsuzluk kaynağı olduğu görülüyor. Kızlarda (13-19 yaş) fazla kilodan dolayı mutsuzluk oranı %62'ye ulaşıyor. Kadınların en fazla beğenmedikleri vücut bölgeleri kalçalar ve göbek iken erkekler göğüs ve göbeklerinin görünümünden rahatsızlık duyuyorlar. Bu araştırmada fazla kilolar vücut imajından rahatsız olmanın odak noktasını oluşturmakta; kişilerin daha yağsız bir vücuda sahip olmak ve incelmek için yıllarını harcadıkları, kadınların %24'ünün ve erkeklerin %17'sinin üç yıldan uzun bir süre zayıflamayı denedikleri ortaya çıkmış. Minnesota Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre kilo vermeye ihtiyacı olmayan kişilerin bile aşırı kilodan yakındıkları bulunmuş. Hem erkek hem de kadılarda kilosu normal olanların bile diyet uyguladıkları görülüyor. 

Olumsuz vücut imajına katkıda bulunan faktörler
Neden bu kadar çok insan vücut imajından memnun değil? Vücut imajına ilişkin araştırmalarda bu kişilerde genellikle kendi kendini kötülemeye yol açan birçok faktör saptanmış. İşte bunlardan başlıcaları: 

- kilo alma 

- medyanın güzellik ve mutluluğu zayıflık ile özdeşleştiren mesajları 

- kendini zayıf biri olarak düşünememe 

- kültürel baskılar 

- sevilen biri tarafından beğenilmeme 

- duygusal durumdaki dalgalanmalar 

- gebelik gibi fiziksel değişimler 

- vücut biçiminin bozulması 

- çocuklukta alay konusu olma 

- cinsel istismara uğrama 

Eğer görünümünüz sizi derin bir üzüntüye sokuyorsa veya vücudunuzdaki birkaç özellik konusunda aşırı duyarlı iseniz işiniz veya ilişkilerinizde kendinizi güvensiz hissedebilirsiniz ve sosyal aktiviteleriniz kısıtlanabilir. Bu olumsuzluk, cinsel yaşama da yansır. Nitekim vücut imajlarından rahatsız olan kadınların daha güç orgazm olduğu bulunmuş. Bazıları ise olumuz vücut imajı nedeniyle yüksek riskli davranışlara kalkışarak vücut imajlarını düzeltmeyi ve çevreden kabul görmeyi umuyorlar. Birçok genç kadın kilo almamak için sigaraya başlıyor. Bazıları şok diyetleri deniyorlar. Vücuduz sizin için evrenin merkezi durumuna gelmeye başladıysa bunun ruh ve beden sağlığı üzerinde derin etkileri olabiliyor. Olumsuz bir vücut imajı, psikiyatrik bozukluklara ve en kötü durumda, intiharlara neden olabiliyor. Anoreksia nervoza (kilo vermek için kendini aç bırakma) veya bulimia nervoza (kilo almamak için yediklerini çıkarma) gibi yeme bozuklukları olanlar da vücut imajları ile ciddi sorunları olan kişiler. Yeme bozukluklarında kişinin gerçek görünümü ile onun kendini algılayışı arasında derin bir uçurum var. Tedavi edilmediği takdirde bu hastalıklar ölümle sonlanabiliyor. 

Dış görünümleri ile meslekleri arasında yakın bir bağlantı olan fotomodel, aktris, dansçı ve atletler gibi kişiler vücut imajı bozukluklarına daha eğilimli oluyorlar. Vücut imajlarından memnun olmayan kişilerde bir "algılama bozukluğuna" sık rastlanıyor, yani kendi görünümlerini olduğundan farklı algılıyorlar. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre kadınların yarısı kilolarını olduğundan fazla tahmin ediyorlar. 

Çalışamayacak veya sosyal aktivitelere katılamayacak ölçüde vücut imajlarından memnun olmayan kişilerdeki duruma dismorfik bozukluk adı verilmektedir. Dismorfik bozukluğu olanlar psikiyatrik tedaviden yarar görüyor. Dismorfik bozukluk, kişinin burun biçiminden memnun olmaması nedeniyle defalarca estetik ameliyat geçirmesi gibi uç noktalara varabiliyor. 

Vücut imajını yeniden yaratmak
Dış görüntümüzün büyük bölümü kalıtım tarafından belirlenir. Babanızın dudak biçimi, annenizin kalça yapısı gibi özellikler size onlardan miras kalmıştır. Birçok atlet, başarılarını bu gibi genetik özelliklere borçludur. Onlar sanki uğraştıkları spor dalında başarılı olmak için doğmuşlardır. Bir yüzücünün geniş ve esnek omuzları, jimnastikçinin yağsız ve ince vücudu, uzun kolları, bir koşucunun güçlü bacak kasları, balerinlerin kuğuya benzeyen boyunları ve esnek kalçaları doğuştan avantaj sağlayan vücut özelliklerinin örnekleridir. Onlar doğuştan var olan özelliklerini geliştiren ve bunları başarı yönünde kullanmasını bilen kişilerdir. Vücut imajlarından memnun olmayanların onları örnek almalarını söyleyebiliriz. Vücut imajlarını beğenmeyenlere verilecek en iyi öğüt, gerçekçi olmaları, genetik özellikleri ile barışmaları ama olumlu yanlarını geliştirmek için çaba göstermelidir. Egzersiz ve uygun bir diyetle vücudumuzda önemli değişiklikler yapabiliriz. Egzersizin vücut imajının düzeltmedeki önemi bilinmektedir.Yoga ve meditasyon vücut imajınızı dengelemeniz ve "ince ayar" için size yardımcı olabilir. Plastik cerrahi de bir seçenek olabilir. Ancak unutmayın ki olumlu bir vücut imajına sahip olmanın tek yolu kilo vermek ve dış görünümle uğraşmak değildir. İçimizdeki sorunları çözebildiğimiz ölçüde bu çözümler dış görünüme yansıyacaktır.
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
9.12.2014 07:51:01
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Hepatit A Nedir?
Hepatit A Nedir?
Hepatit A Nedir? Hepatit A son derece bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Hepatit A karaciğeri tutar ve çeşitli derecede hastalığa neden olur. Her yıl dünyada 1.4 milyon kişi hepatit A hastalığına yakalanmaktadır. Hepatit A genel temizlik koşullarının kötü olduğu bölgelerde daha sık görülür. Hepatit A tifo'dan 10 ile 100 kat, kolera'dan 1000 kat daha sık görülür. Zaman zaman...
»» devamını oku »»
Diş Eti Hastalıkları ve Sebepleri
Diş Eti Hastalıkları ve Sebepleri
Diş eti hastalıklarının oluşmasındaki faktörler nelerdir? Diş eti iltihabı (piyore) nedir? Periodontitis ya da halk arasında bilinen adı ile 'piyore' dişleri saran kemik ve diş eti dokularının iltihabıdır. Dişler ağız içinde görebildiğimiz kron kısmı ve çene içine gömülmüş 'kök'ten oluşmuştur. Kökler kemik için de ince lifler yardımı ile tutunmaktadır. Bunun yanında çene...
»» devamını oku »»
Diş Etlerinde Oluşan Bakteriler
Diş Etlerinde Oluşan Bakteriler
Diş eti hastalıkları Diş etlerinden bakteri plağı kaldırılmazsa sertleşir ve diş taşı ya da tartar olarak isimlendirilen birikintiler oluşur. Plaktaki bakteriler tarafından üretilen toksinler (zararlı maddeler) diş etlerine zarar verir. Toksinler diş etlerinin etrafındaki destek dokularını yıkar, dişlerden uzaklaşır, oluşan periodontal ceplerde daha fazla bakteri plağı...
»» devamını oku »»
Kış Aylarının Bitmeyen Derdi: Soğuk Algınlığı
Kış Aylarının Bitmeyen Derdi: Soğuk Algınlığı
Soğuk Algınlığı Soğuk algınlığı ya da üşütme deyip geçmeyin çünkü bu can sıkıcı rahatsızlık, bütün yaş gruplarında en sık görülen infeksiyon hastalığı. Soğuk algınlığı belirtileri, bu hastalığa neden olan bir virüsün burnunuza veya boğazınıza yerleşmesiyle başlıyor. Aşağıdaki belirtilerden tümü veya bazıları varsa siz de şifayı kaptınız demektir.  Soğuk algınlığı...
»» devamını oku »»
Göz Kazaları ve Alacağınız Önlemler
Göz Kazaları ve Alacağınız Önlemler
Gözlerimizi Kazalardan Korumanın Yolları Evinizde sıkça kullandığınız bazı araçlar gözleriniz için ciddi birer tehdit oluştururlar. Göz kazaları sıktır ve bazıları ciddidir. Ancak, basit önlemlerle çoğu önlenebilir.  Göz Kazaları nasıl gerçekleşir? En sık karşılaşılan göz kazaları kornea (gözün ön kısmındaki saydam tabaka) ile ilgilidir. Kornea toz, kir, kum, kıymık, metal...
»» devamını oku »»
Hamilelikte Bulantı, Baş Dönmesi ve Yorgunluk
Hamilelikte Bulantı, Baş Dönmesi ve Yorgunluk
Gebelikte yorgunluk, baş dönmeleri ve bulantı Geleceğin anneleri yorgunluk, ateş, baş dönmeleri, mide bulantıları ve kabızlık gibi rahatsızlıklardan şikayetçidirler. Hamilelikte baş dönmeleri ve yorgunluğun kaynağı aynıdır. Gebelik hormonu genişlemeye, damarların işlevi değişmeye başlar ve kan basıncında bir azalma görülür. Kan dolaşımının normal olmaması özellikle...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder