Kadınlar için EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Son Gidiş hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Hasret çalacak kapıyı kısa süre sonra.
Uğurlayacak tekrar sevdasını uzaklara.
Beklemek ile geçecek ömrü.
Gözler puslu, kulak telefonda...
Yine geldi ayrılık zamanı. İstenmeye istenmeye gidilen o yolların, ucunda başladı geri sayım. Öfff demek geliyor içimden. Yinemi yaa... Hani bitmeyen sonlardan biriydi bu gidişin başlangıcı? Nafile ki söylenmek. Gidilecek yolun rotası belli olmuş bir defa, vazgeçilir mi bu saatte?
Özlemi, stresi, hasreti ve yalnızlığı sarmıştı şimdiden benliğini. Korkuyordu artık tek kalmaktan. Kaldığı yalnızlığı ile kavga edip, etrafındakileri de kırmaktan. Çaresi var mıydı bunun? Yoktu elbet biliyordu. Giden gitmeye, kalan kalmaya mecburdu. Sıkma canını boş ver demek, sadece boş bir avuntuydu. Kime ne anlatabilirdi ki artık.
En zoruydu beklemek. Kapının ardında, çalsa da sarsa beni demek. Yastıkları ıslatıyordu göz pınarlarından süzülen damlalar. Neticede içinde kopanları bir kendisi bir de duvarlar biliyordu. Kalkacaktı bir sabah, yanında yok yolunu beklediği. Gelen her gün ondan umut çalacak. Bu bekleyiş uzun, sabır diyerek kendine her sabah, güne bırakacak. Biter mi, bitecek diyerek...
Yanındayken bile ayrılık bu kadar acıtırken canını, gidince ne yapacağım diye düşünmeye başlarsın. Telefondan gelecek bir sese umut bağlayıp, yüreğinde solan çiçeği uyandırırsın. Sevdanın böylesi olsun, gönlü hoş, yüzü güleç olsun da varsın uzakta olsun diye de teselliler de avunursun. Her gidişin bir dönüşü var elbet. Er ya da geç.
Yalnız değildi aslında, vardı dostları, akrabaları. Onlar avutacaktı onu, sabrını sınadığı bekleyişinde. Faydası olacak mıydı bunun ona bilmiyordu. Mutlu olacak mıydı, bilmiyordu. Mecburiyet var ya hani, herkesin hayatında farkında olarak veya olmayarak yaptığı mecburiyetler, işte bu da öyleydi onun için. Mecburdu istemeye istemeye bunları yaşamaya. Çaresiz hissediyordu kendisini. Bir kapana kısılmış yavru ceylan misali, kendi içinde çırpınırken, dışarıdan görenler, ah ne güzel diyorlardı. Başa gelen çekilirmiş artık anladı aslında. Haykırışı kendine, soruları kendine ve cevapları kendinde...
Hayatın gereksinimlerini yerine getirmek, yaşamak ve ayakta kalmak, bunun ucunda mutlu olmak. Hepsi bilinmezliğin önümüze sunduğu bulmacanın bir parçası. Çözülen her soru, mutluluk saklıyor içinde. Nedenleri ne içinleri bir kenara bırakıp, alışmak gerekiyor gerçekliğe.
Yazan: enpratikkadin 18/9/2015 09:41