Mikroplara Karşı Sabun ve Su

Kadınlar için SAĞLIKLI YAŞAM bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Mikroplara Karşı Sabun ve Su hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz SAĞLIKLI YAŞAM kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Mikroplara karşı sabun ve suyun önemi

Mikroplardan çekinen bazı kişiler tuvalet kapılarına, genel telefonlar veya otomatik para çekme makinalarına çıplak elle dokunmayarak çekiştirdikleri gömlek ve kazak kollarının içinden işlerini hallederler. El sıkmaktan çekinirler. Aşırı mikrop korkusu sabunlar, temizlik ürünleri ve hatta oyuncaklarda antibakteriyel özelliklere sahip ürünlerin geliştirilmesine neden oldu. 

Ölümcül virüsler, besin zehirlenmeleri ve antibiyotiklere dirençli mikroplarla ilgili haberlerin olmadığı gün yok gibi. Hayatımızı istila eden mikroskopik yaratıklara dur demek için çok güçlü bir şeye ihtiyacımız var, değil mi? Aslında hayır. Sabun ve suyun uygun kullanımı yeterlidir. 

Mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanlarına göre bakterilerle mücadelede ellerin su ve sabunla yıkanmasından daha üstün bir yol yok. Pek çok insan haklı olarak mikroplardan korkar ve piyasada bu korkuyu gidermek için antibakteriyel ürünler bulunur. 

Aslında tüm sabunların antibakteriyel etkisi verdır. Sabun antibakteriyel olsun veya olmasın mikropları yıkayarak ve bakterilerin hücre duvarlarını parçalayarak çoğalmalarını engeller. Antibakteriyel sabunlara antibakteriyel bileşiklerin eklenmesiyle ellerin daha uzun süreli ve daha temiz kalması sağlanır. 

Antibakteriyel ürünler nelerdir?
El sabunları ve losyonlar; yüz temizleyici solüsyonlar, mutfak ve banyo temizleyicileri, süngerler, kesme tahtaları, tezgahlar ve mutfak gereçleri, yastıklar, yatak ve çarşaflar, çocuk oyuncakları, çorap ve spor ayakkkabıları, diş fırçaları ve diş macunları. 

Pek çok antibakteriyel ürünün içindeki aktif madde olan triklosan bakterinin hücre duvarlarına hasar vererek çoğalmasını önler. Bazı ürünlerde bulunan etil ve/veya izopropil alkol de bakterilerin çoğalmasını engeller. Antibakteriyel oyuncaklar triklosan içeren plastikten yapılmıştır. Süngerler içerikleri nedeniyle bakteri tutmazlar ve mikropların yayılmasını önlerler. Ayrıca antibakteriyel ajanlarla kaplı metalden yapılan gereçler de vardır. 

El yıkamanın yararları nelerdir?
Bu ürünlerin mikrobik hastalıklara karşı sağladığı koruma gerçekten fazla mı? Pek değil. Antibakteriyel ürünler (eğer kullanılacaksa) el yıkama ve diğer sıhhi önlemlere ek olarak kullanılmalıdır. 

Soğuk algınlığı ve gribe neden olan virüslere, bakteriler değil ve hastalık etkeni olan parazit ve mantarlara karşı antibakteriyel ürünler etkili değildir. Pek çok mikrop vücut dışında uzun süre yaşayamaz. Yüzeylerde yaşayabilirler ancak, bu yolla hastalıkların yayılması pek sık karşılaşılan bir yol değildir. 

Dışkıdan veya dışkıyla bulaşan etten gelen zararlı bakterilerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ellerin iyi yıkanması stafilokoklar, streptokoklar, E.coli ve salmonella gibi zararlı bakterilerin uzaklaştırılmasını sağlar. Bu bakteriler deri enfeksiyonları, streptokoka bağlı boğaz enfeksiyonu ve gıda zehirlenmesi gibi hastalıklara neden olabilirler.

Ellerin çok iyi yıkanması için sabun ile 10 saniye ovularak ardından suyla yıkanması uygundur. (Suyun sıcaklığı pek önemli değilken ellerin ovulması ciddi farklara neden olmaktadır) Kendinize zaman ayırın ve suyun kir ve yağı akıtmasına izin verin. (sabun mikropların suda asılmasını sağlayarak ortamdan uzaklaştırılmalarını sağlar).

Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
5.12.2014 13:36:34
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Stresle Başa Çıkmanın Yolları
Stresle Başa Çıkmanın Yolları
Stresle nasıl başa çıkabiliriz? Spor, vazgeçilmez bir stresle başa çıkma yoludur. Stresin tahrip ettiği hücreleri yenilemenin yolu bedensel harekettir. Sağlık bozulmuşsa stresle başa çıkma yolunu yitirmişiz demektir. Günde 10 defa ağır ve derin nefes alıp vermek sizi rahatlatır, hazmı kolaylaştırır ve stres kaynağı yaratan olayları ortadan kaldırır. Gevşemeyi öğrenin,...
»» devamını oku »»
Menopozda Neyi Ne Kadar Yemeli
Menopozda Neyi Ne Kadar Yemeli
Menopozda Süt Ürünleri ve Kırmızı Et Tüketimini Azaltın Fazla protein; böbrek taşları, gut, yüksek kan basıncı ve kalp hastalıkları ile bağlantılıdır. Ayrıca hayvansal protein tüketimi arttıkça idrarla kalsiyum atımı da artar. Yani vücutta kalsiyum kaybı fazlalaşır. Proteinli gıdalarda fosfor da fazladır. Bu da kalsiyum kaybı demektir. Bütün bunlar osteoporoz için risk...
»» devamını oku »»
Çocuklarda Deri Kanseri
Çocuklarda Deri Kanseri
Çocuklarda Deri Kanseri Hakkında Bilmeniz Gerekenler Çocuklar, doğal olarak gelecek hakkında fazla düşünmez. Öğrenmeleri için zaman geçmesi gerekir. Güneşten korunmak için şu anda alacağı bazı küçük önlemlerin 50-60 yıl sonra yakalanabileceği melanomdan (en tehlikeli deri kanseri tipi) korunmada büyük önemi olduğunu bir çocuğa anlatmak zordur. Bu nedenle anne babaların...
»» devamını oku »»
Güneşte Fazla Kalırsak Ne Yapmalıyız
Güneşte Fazla Kalırsak Ne Yapmalıyız
Güneşte fazla kalanlar ne yapmalı? Güneşin dozunu kaçırıp ıstakoz gibi kızaranlarda cilt gerilir ve acır. Güneş yanığının şiddeti ve cildin duyarlığına göre birkaç saat ile birkaç gün içinde cilt üzerinde içi sıvı dolu kabarcıklar oluşur.  Ardından cildin üstteki ölü tabakası soyularak yerini yeni tabakaya bırakır. Bütün bunlar güneş tatilinizin zehir olması ve cildinizin...
»» devamını oku »»
Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri
Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri
Periodontal Tedavileri Kimler Yapar? Tüm dişhekimleri periodontal hastalıkları tanımlayıp erken dönemdeki dişeti hastalıklarını tedavi edebilirler. Bazı diş hekimleri ise ilerlemiş periodontal hastalıkları tedavi edebilecek ek bilgi birikimine ve tecrübeye sahiptirler, bu konuda uzmanlaşmışlardır. Bu bilgi birikimine sahip diş hekimleri periodontist olarak...
»» devamını oku »»
İş Hayatında Stresle Başa Çıkmanın Yolları
İş Hayatında Stresle Başa Çıkmanın Yolları
İş hayatında stresle nasıl başa çıkılır? STRES : Organizmanın her türlü değişmelere gösterdiği yaygın tepkisidir. Yaşamımızda sürekli değişmeler oluyor ve biz bu değişmelere uyum sağlamak zorundayız. Rahatsızlık/sıkıntı/mutsuzluk ise, gerilimin sübjektif olarak yaşanma biçimidir. Stresli durumlarda yaşanan bir durumdur. Bu aynı zamanda gerginlik, sinirlilik, kaygı, üzüntü...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder