Çocuğu Susana Kadar Ağlatmak Doğru mu

Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çocuğu Susana Kadar Ağlatmak Doğru mu hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Çocuğumu kendiliğinden susana dek ağlatmam doğru olmaz mı?

Çocuğunuzun uzun bir süre ağlamasına kulaklarınızı tıkayıp yanına gitmediğinizde bundan başkalarından yardım ummaması gerektiği sonucunu çıkaracağını belirtmiştik. Bu deney sık sık tekrarlanıp cevapsız kalan ağlama süreleri uzayıp giderse, bebek insanlardan umut kesip ihtiyaçlarının tatmini için başka yollar aramaya başlayacaktır. Mutsuzluklarıyla baş başa bırakılan bebekler çoğu zaman dertlerini kendi kendilerine giderebilmek için öne ve arkaya doğru sallanmak, başlarını yataklarının kenarına vurmak gibi tatmin yollarına başvuracaklardır. Ayrıca, bu bozulma (frustrasyon) durumlarından kurtulabilmek için uyumayı da bir çare olarak görebilirler. Uyumak ya da kendi kendini uyarmak, bebeğin gerginliğini gidermeye yardımcı olduğunda bu davranış kalıbı kökleşecek, bebekte ya içine kapanma ya da gerçeklerden kaçma tutumlarını geliştirme eğilimleri ortaya çıkacaktır. Çocuk, insanların yardımcı olabileceğini öğrenmemiştir ve bu davranış kalıpları yetişkinliğe dek sürüp gittiğinde bir tür şizofreniye dönüşebilir.

Bebeğiniz zaman zaman yalnızca bir kimsenin yakınında olup olmadığını anlamak ihtiyacını gidermek için ağlar. Bu davranış türü, bebek altı aylık olduktan bir süre sonra ortaya çıkar, önceleri kendini emniyette hissetmek için annesinin kucağına alınmak gibi bir fiziksel temasa ihtiyaç duyan bebek, daha sonraları onu sadece görmekle yetinebilir. Hatta yürümeye başladığı yaşamının' ilk yılından sonra daima gözünün önünde bulunmanızı bile gereksemeyebilir. Artık, arada bir annesinin yakınlarında olup olmadığını kontrol etmekle yetinecektir; oyununu bir an bırakıp yanınıza koşmasının, sizi gördükten sonra da yine işine dönmesinin nedeni budur. Çocuğunuzun fiziksel temas ihtiyacından vazgeçme eğilimi önemli bir ilkeyi ortaya koymaktadır; ilkel bir ihtiyaç, başlangıçta tatmin edildiğinde çocuk büyümesinin ikinci evresinde ihtiyaçların tatmin edilmemesinden doğacak bozulma durumlarının daha kolaylıkla üstesinden gelebilir.

Son derecede bağımlı olan yeni doğmuş bebekte bağımsızlık duygusunu geliştirmeye çalışmak boş bir çabadır. Bağımsızlık, ancak bebeğin bağımlılık ihtiyaçları giderildiğinde bilincine varılan bir aşamadır. Ana babalardan ve eğitim görmüş çocuk hemşirelerinden en çok duyduğum cümlelerden biri. «Bebek ağladığında, yalnızca kucağa alınmak istiyordur, onu alıştırıp şımartmayın!» öğüdüdür. Sanırım, bebeğin endişe duygusunu yaşamasının önemli ve gerekli olduğu kanısındadırlar. Bu görüşe dayanarak, çocuğun hayata sağlam adımlarla başlamasını sağlamak amacıyla ağladığında kendi haline terk ederler. Kanımca bu sistem hiçbir açıdan gerekli değildir. Bozulma duygusunun (frustrasyon) zaman zaman öğrenmeyi kamçıladığı bir gerçektir. Fakat her şeyden önce bozulmanın derecesi, bireyin kaldırma gücü ve o sırada yürürlükte olan çevresel koşullar göz önünde tutulmalıdır. Aşırı bozulma, öğrenmeyi kamçılamaktan çok uzaktır ve ana baba, çocuklarının ilerde karşılaşacağı bozulma durumlarını daha iyi kaldırmaya hazırladıklarını sanırken çocuk, yalnızca ana babasına, dolayısıyla da insanlara güven olmayacağını öğrenmekte olabilir. Çocuğunuzun son derecede aciz ve bağımlı olduğu yaşamının bu ilk dönemlerinde, önüne çıkan güçlüklerin üstesinden gelebilmesi için doğrudan doğruya ihtiyaçlarını karşılayarak ona yardımcı olmanız çok daha yerinde bir davranış olacaktır. Daha ilerde, çocuğunuz büyüyüp, bozulmayı karşılama yeteneklerinin gelişmeye, artmaya başladığını gözlediğiniz de, ona, sorunlarını çözümlemek için kendi yeteneklerinden yararlanmasını öğretebilirsiniz.

Şizofreni: Dış dünya ile olan ilişkinin kopması, gerçeklerden uzaklaşma ve otistik (aşırı içe dönük) bir düşünce türünün belirlediği patolojik durum.

Çocuğun Duygusal Sorunları
Yazan: Dr.Lee Salk
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
4.12.2014 11:06:43
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Çocuklarda Kültürel Farklılıkların Etkisi
Çocuklarda Kültürel Farklılıkların Etkisi
Çocuklarda normal sorunlar Çocuğunuz geliştikçe davranışlarının nasıl değişeceği hakkında bir fikriniz olması, size neyin normal olduğunu ve ne zaman endişelenmeniz gerektiğini anlamanızda yardımcı olacaktır. Birçok normal davranış sorun yaratabilir ve bu sorunlara olan toleransınız davranışın kendisinden çok sizin ruh halinize göre değişkenlik gösterebilir. Normal sorunlu...
»» devamını oku »»
Çocuğum Sürekli Olarak İtaatsizlik Ettiğinde Ne Yapmam Gerekir?
Çocuğum Sürekli Olarak İtaatsizlik Ettiğinde Ne Yapmam Gerekir?
Çocuklarda itaatsizlik Yapılacak ilk şey, bu itaatsizliğin altında yatan nedenleri bulup ortaya çıkarmaktır. Bir sorunu çözebilmeniz için her şeyden önce onu anlayıp kavramanız gerekir. Geçerli bir neden olmadıkça hiçbir çocuk, sürekli itaatsizlik yolunu seçmeyecektir. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi buna yol açabilecek en önemli etken, çocuğun kendisi için önemli ve...
»» devamını oku »»
Akrabalarla Geçinme Zorunluluğu ve Çocuk
Akrabalarla Geçinme Zorunluluğu ve Çocuk
Akrabalarla iyi geçinmek zorunda olduğunu çocuğuma nasıl anlatmalıyım? İnsanın arkadaşlarını seçebileceği ama akrabalarını seçemeyeceği, evrensel bir gerçektir. Bu gerçeği çocuğa anlatmak çok güçtür, hele sizin de kabul etmeyeceğiniz kişiliklere sahip bazı akrabalarınızla iyi ilişkilerini sürdürmek istiyorsanız. Ancak çocuğu sevmediği akrabaları kabul etmeye zorlamak yanlış...
»» devamını oku »»
Boşanacağımızı Söyleyince Çocuğumun Tepkisi Ne Olabilir?
Boşanacağımızı Söyleyince Çocuğumun Tepkisi Ne Olabilir?
Anne ve babasının boşanacağını öğrenen çocuğun tepkisi ne olabilir? Genel olarak çocuğunuz neden ve niçin boşandığınızla ilgili birçok soru soracaktır. Soruları gelecekteki yaşamının çeşitli yönleri etrafında yoğunlaşacaktır. Boşanma nedeninin kendisinin olduğunu düşünebileceğini hiç unutmayınız. Bu düşünüşün nedeni, çocukların egosantrik olmaları yani kendi düşüncelerini...
»» devamını oku »»
Çocuğun Büyükanne ve Büyükbabalarıyla Olan İlişkisi
Çocuğun Büyükanne ve Büyükbabalarıyla Olan İlişkisi
Çocuğumun, büyükanne ve büyükbabalarıyla olan ilişkilerini desteklemem mi gerekir? Hiç kuşkusuz evet. Kanımca küçük bir çocuğun çeşitli yaş gruplarından kimseleri tanıması ve yaşlı kimselerin sorunlar ve çeşitli durumlar karşısındaki tepkilerini öğrenip anlaması yerinde olacaktır. Örneğin çocuk, büyükbabasının yerde oynamak için eğilirken epey zahmet çektiğini görünce...
»» devamını oku »»
Çocukların İlk Arkadaşları ve İlişkileri
Çocukların İlk Arkadaşları ve İlişkileri
Yaşıtlarla ilişkiler "Çocuklar yürümeye yeni başladığı" bu yaş döneminde, başka çocuklarla birlikte oynamaya ve onların arkadaşlığından zevk almaya başlarlar yeter ki onlardan eşyalarını paylaşmaları istenmesin. Bu dönemde yaşıtlar birer potansiyel rakip ve tehdittirler. İki-üç yaştan itibaren giderek birbirleriyle daha çok etkileşime  giren çocuklar, bir tek arkadaşlarını...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder