Kadınlar için Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Çalışan Anneler ve Bakıcı hakkında detaylı bilgiye ulaştınız.
Dilerseniz Bebeklikten-Yetişkinliğe Çocuk kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Beklerde ve çocuklarda bakıcıya bağlanma
Zaman içerisinde bebekler kendilerine bakan kişiye bağlanırlar. Ancak babaları, büyükbabaları ve büyükanneleri, yakın aile bireyleri, arkadaşları ve sıkıca bağlanabilecekleri diğer kalıcı, duyarlı bakıcılarıyla olan ilişkilerinden de büyük yararlar elde edebilirler. O kişinin bir aile bireyi olmasından çok, çocuğa nasıl baktığı önemlidir. Bebeğin en temelde bağlı olduğu kişi geri döndüğü ve bebeğin bunun gerçekleşeceğine olan inancı sarsılmadığı sürece, bebek gelişecektir. Ancak bebeğiniz size çok ihtiyacı olduğu zamanlarda sizin onu reddettiğinizi, onu rahatlatamadığınızı, onunla iyi vakit geçiremeyecek kadar yorgun olduğunuzu hissedecek olursa, size güvensiz bir şekilde bağlanacaktır. Aşırı kaygılı tavırlar sergileyerek ya da size adeta yapışarak, sürekli yanınızda olmak isteyerek, ayrılığın ardından sizi gördüğünde mutlu olmaktan çok öfke duyarak, hatta sizden uzak durup size gereksinimi olmayan bağımsız bir kişiymiş gibi davranarak bebeğiniz size bunu gösterebilir.
"Eğer çocuğa bakan esas kişi siz değilseniz", çocuğunuzun bakıcıyı, büyükbabasını ya da büyükannesini size tercih etmesi sizin için zor olabilir. Ancak çalışmanız gerekiyorsa, çocuğunuza gündüzleri iyi bakıldığı ve onunla her gün kaliteli zaman geçirdiğiniz sürece çocuk size bağlanacak ve uzun vadede çalışan bir ebeveyn olarak ona sunacağınız örnek kişi modelinden daha çok yararlanacaktır.
Çalışan annelerin bebeklerinden ve çocuklarından ayrılması
Önceleri bebekler bir kişinin orada bulunmadığı zaman da var olduğunu anlamazlar. Bebeğiniz sizden farklı bir birey olduğunu ve sizden kopabileceğini anladığında, sizi her istediğinde yanında bulamayacağını da öğrenecektir. Geri gelemeyeceğinizi fark ettiğinde ve sizin onu terk ettiğinizi düşündüğünde, büyük bir olasılıkla öfkelenecektir. "Bebeğinizin onun yanına olmanızı istemesi" ve ayrıldığınızda ağlaması normaldir. Sürekli olarak şefkatle bakılırsa zamanla bundan kurtulacaktır. Bebeklerin birkaç sürekli bakıcıya ve terk edilmeyeceklerini öğrenmeye gereksinimleri vardır. 6-7 aylık bir bebek yabancılardan sakınacaktır ve yaklaşık 16 aylık olana dek bu böyle devam edecektir. Daha yıllar boyunca sizin yanı başınızda olma arzusu sürecektir ama 3-4 yaşlarına geldiğinde bu gereksinim şiddetini yitirecektir.
Bebeklerde Ağlama
Başlangıçta bebeğin her türlü sıkıntısını ifade etmesinin yolu ağlamaktır ve bunu tüm bebekler yapar. Ama ağlama, sıkıntı verici ve nahoş bir ses olabilir ve ebeveynleri öfke, kızgınlık, sıkıntı duygularıyla birlikte büyük bir baskı altına alabilir. Bebekler şımartılamazlar ve henüz dalavereci davranışlarda bulunmak için çok küçüktürler. Eğer gereksinimleri karşılanırsa, genellikle ağlamayı keserler. Eğer kesmezlerse, bunun sebebi bir şeylerin yolunda gitmemesidir. Sizin çocuğun bakıcısı olarak göreviniz neyin yolunda gitmediğini bulmanın ve bunu düzeltmenin yanı sıra, yanlış gidenin ne olduğunu anlayamadığınız ve bunu düzeltemediğiniz durumları kabullenmektir.
"Bebeğiniz ağladığında yapabileceğiniz tek şey" olası nedenlerin ve çözümlerin bir listesini sistematik bir şekilde gözden geçirmek, bunları tek tek deneyerek bebeğinizin verdiği tepkileri gözlemektir. Dikkatlice dinleyerek ve gözlemleyerek bir ağlamayı diğerinden ayırt etmeyi öğreneceksiniz, örneğin yorgunluk ağlamasının acı ağlamasından farkını anlayabilecekseniz. "Kolik sonucu ağlama" genellikle bebek henüz 2-3 haftalıkken başlar ve hem bebek hem de sizin için çok sıkıntı verici olabilir. Bebeğinizin teselli edilemez bir şekilde ağlayabilir, dizlerini göğsüne doğru çeker ve gece boyunca uyumaz. Kriz aralarında mutlu ve iyi görünebilir. Bu tür sancılara özel sütüne karıştırılarak verilen bir tür ilacın yanı sıra bebeğinizi teselli edip rahatlatmanız da işe yarayabilir. Ancak kimi zaman bebek hiçbir şekilde teselli edilemez. İşin iyi yönü ise, bebeklerin kolik rahatsızlığından 3. ya da 4. aylarına girdiklerinde kurtulmalarıdır. Size meydan okuyan güçlük ise bu süre içerisinde sabırlı olmaktır!
Bazen bebeğin ağlamasını durdurmanın bir yolunu bulmak imkansızdır ve eğer bebeğiniz çok ağlarsa kendinizi suçlamamalı, kötü bir ebeveyn olduğunuzu düşünmemelisiniz.
Bebeklerde yetişkinler gibi birer bireydirler ve duygusal yapıları büyük önem taşır. Kimi bebekler düzenli bir uyku ve yemek yeme alışkanlığına sahiptirler, yeni durumlara kolaylıkla adapte olabilirler ve çoğu zaman memnun görünürler. Öte yandan bazı bebekler çok huzursuzdurlar ve rutinlerinde ki en ufak bir değişiklikten bile rahatsız olurlar.
Bazı bebekler siz ne yaparsanız yapın zordurlar ya da iyi değillerdir. Böyle bir çocuğun isteklerini karşılamayı ancak görevi sırayla üstlenecek bir dizi soğukkanlı yetişkin başarabilir. Eğer "bebeğiniz ağlamayı kesmiyorsa", sabrınızın sınırlarına erişmeden önce yardım ve öğüt alın. Bazı anne babalar kendilerini o kadar büyük bir stres altında hissederler ki, bebeklerine zarar vereceklerinden korkarlar ve kimileri de gerçekten verir. Bu aşamaya gelmeden çok önce ailenizden, dostlarınızdan, toplumsal yardım kuruluşlarından, sosyal hizmet kurumlarından ya da benzerlerinden yardım alın. Yardıma gerek duymak yenilgiyi kabul ermek olmadığı gibi, sizin kötü bir anne ya da baba olduğunuzu da göstermez.
İki yaşındaki çocuklarda görülen tipik davranışlar
- 2 yaşındaki çocukların tümü aktiftirler ve hemen hemen hiç yerlerinde oturmazlar, bu oran 4 yaşına geldiklerinde %40'a iner.
- %95'i sürekli olarak ilgi ister.
- %80'i ağlayıp sızlar.
- %70 - 90'ı kavga eder, tartışır ve kendisine verilen buyruklara uymaz.
- %70 - 80'i öfke nöbeti geçirir.
- %70'i küstahça yanıt verir.
- %70'i gün boyunca pantolonlarına küçük ya da büyük tuvaletlerini yaparlar.
- %60 - 80'i çok kolay ağlar.
- %50 - 70'i gece yatağa gitmesi gerektiğinde direnir
- Yarısı geceleyin uyanır.
- Yarısı yedikleri yemekler konusunda aşırı titizdir.
- %40 - 60'ı küçük kardeşlerini kıskanırlar ya da ona zarar verirler.
- %40'ı tuvalete veya lazımlığa oturmaları gerektiğinde direnirler.