Sofrada Konuşurken Nelere Dikkat Etmeliyiz

Kadınlar için SOFRA DÜZENİ ve ADABI bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Sofrada Konuşurken Nelere Dikkat Etmeliyiz hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz SOFRA DÜZENİ ve ADABI kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Sofrada nasıl konuşmalı ve nelere dikkat etmeli?
Sofrada konuşurken sağırlara sesleniyormuş gibi yüksek sesle konuşmak doğru değildir. Sofrada sağ ve solumuzda oturanlardan biriyle durmadan konuşmak, diğer tarafınızda oturan kimseyi hiçe saymak ya da yanımızdaki konuğun iskemlesinin arkasından işaretlerle veya bağırırcasına konuşmak da kesinlikle doğru bir davranış değildir. Her ne kadar kolay ve hoş bir iş değilse de, sofrada yemek anında sağımızda oturanla olduğu kadar solumuzda oturanla da ilgilenerek konuşmalarımızı yönetmek gerekir.

Sonra, sofrada konuşurlarken, tek bir kişiyle konuşulmayacağı göz önünde tutularak ancak herkesi ilgilendirecek konular üzerine konuşmamız çok olumlu bir hava yaratır. Örneğin; siyasal ve dinsel konular davetlilerden ancak pek azını ilgilendireceği için sofrada bu gibi konulara pek girişilmemelidir. Neşe kaynağı olması gereken sofra ve toplantılarda cinayet, intihar, ölüm, hastalık ve hayalet gibi kasvet verici, can sıkıcı konulardan da çekinmemiz zorunluluğu vardır.

Gene sofralarda, resmi davetlerde kendimizi ilgilendiren konulardan söz etmek de her ne kadar doğru değilse de, sağ ya da solumuzdaki samimi bir dostumuza, evlerimizin dertlerinden, kadınlar kocalarından, kocalar da hanımlarından olmamak üzere çocuklarının yaramazlık ya da çalışkanlıklarından, aşırılığa vardırmamak, ancak kısa bir zaman için görüşmekte bir sakınca yoktur.

Erkeklerin, kadınlar arasındaki sükse ve başarıları ya da uğraşlarının teknik ayrıntıları davetliler bir tarafa, hatta içten dostlarımızı bile pek az ilgilendiren konulardır. Sofrada güzel bir öykü anlatmak herkesi ilgilendireceği gibi, yerinde ve nükteli anlatılmış hikayeler ancak nükte davetlilerden birini yerme veya aleyhinde olmamak koşuluyla sofranın ahenk ve neşesini arttırmış olur. Bu bakımdan sofrada hikaye anlatmak çok yerinde bir davranıştır. Ancak anlatılan hikayede ayıp ve kaba kelimeler kullanılmış olmaması gerekir...

Bir de hikayeyi anlatacak olan kimse hikayesini iyi bilmesi ve uygun düşecek yerde anlatması gerekir. Ayıp, ya da kaba kelimeler kullanarak anlatılan hikayeler ortalıkta bir soğukluk yaratabileceği gibi, hikayeyi iyi bilmemekten veya bazı yerlerini hatırlayamamaktan doğan duraklamalar, düşünmeler insanın gülünç bir duruma düşmesine neden olur. Esasen böyle genel sofra, ziyafet veya meclislerde hikaye anlatacak olan kimseler, aşağıdaki özellikleri göz önünde bulundurmak zorundadırlar.

- Zaman ve yere uygun olması, yani ciddi bir konu üzerinde konuşulurken, damdan düşercesine hikaye anlatmaya kalkışılmaması, ortada konuşanlarla anlatılacak hikaye arasında ilgi bulunması.

- Hikayenin iyice bilinmesi, baş, orta ve sonunun birbirine karıştırılmaması için anlatmadan önce, bütün hikayeyi şöyle bir zihinden geçirilmiş olması,

- Ağır konuşarak, nükteli, gerekli yerlerde ve dinleyenler tarafından gülündüğü anlarda durulması,

- Hikayenin nükteli olması, anlaşılması güç, çetin ve sıkıcı olmaması,

- Hikaye anlatılmaya başlamadan, anlatılırken hatta anlatıldıktan sonra hikayeyi anlatan tarafından gülünmemesi. Çünkü davetliler tarafından biri çıkıp da, kahkahayı basarak durun size daha tuhafını anlatayım derse, anlatan zor duruma düşmüş olabilir.

- Davetliler tarafından sürekli rica ve ısrar olmadıkça ikinci bir hikayeye başlanmaması gerekir.

Hikayeyi dinleyen davetliler arasında da, anlatılan hikayeyi bilen olmuş olsa da, ben bu hikayeyi biliyorum dememesi gerektiği gibi, jest ve hareketleriyle bildiğini sezdirmemesi ve hikayenin sonuna kadar ilgilenerek, sonunda da hiç bilmiyormuş gibi davranması gerekir.

Ve yine dinleyenler, hikaye anlatılırken, nakledenin sözünü kesmemesi, dinlemezlikten gelerek yanındakilerle konuşmaması, gözünü başka bir yöne daldırmaması, esner gibi davranışlarla sıkıldığını belli etmemesi gerekir.

Hikayemizi anlatırken, davetlilerden biri, ikide bir sözümüzü kesecek olursa veya bir de kendi anlatmak istediğini belli eden jest ve davranışlar yapacak olursa, hikayeyi orada keserek;

- Buyurun siz anlatın, sizin hikayeleriniz bize daha fazla zevk verecektir... demek suretiyle o kimsenin terbiyesizce davranışına nazikane bir ders vermelidir. Kendisi bu davranışımızın anlamını anlayamayacak kadar pişkin dahi olsa, sizi dinlemekte olan diğer konuklar saygısız hakkında hükümlerini vermekte gecikmezler.

Sonra yine sofrada anlatmakta olduğumuz hikayeyi eğer kimse dinlemiyorsa veya anlatırken yüzünüze kimse bakmayarak ilgilenmiyorsa; hikayeniz dinleyenleri ilgilendirmiyor demektir. O halde boşuna nefes tüketmekte anlam yoktur. Yarıda bırakmaktan doğacak sıkılganlıktan kurtulmak için hikayeyi kısa kesmeye bakmalıdır. Şunu da kısaca kaydedelim ki, sofrada nükteli ve yerinde hikaye anlatmak doğru bir davranış olmakla beraber, bunların fazla uzun olmamasına ve yine gereğinden fazla gülünecek bir şekilde olmamasına dikkat etmek gerekir. Uzun ve çok nükteli hikayeleri yemekten sonraya bırakmak daha yerinde bir davranış olur. Çok güldürücü hikayeler; karşısındakilerden birinin fazla gülmesi sonucunda ağzındaki kırıntıları etrafa saçması olasılığı olduğu gibi, çok uzun süren bir hikaye de karşısındakilerin yemeklerinin soğumasına neden olabilir.
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
29.12.2014 19:10:52
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Masada Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Masada Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Masada nasıl davranmalıyız Sofrada otururken, iki tarafa yalpa yapmak, sallanmak, başı arkaya doğru atmak kesinlikle doğru bir davranış değildir. Sofrada ancak doğal bir halde oturmak gerekir. Sofra, sofradaki tabakların çevresindeki takımlar birer oyuncak olmadıkları için, vakit geçirmek amacıyla veya dalarak, çatal, bıçak, kaşık, bardak, ve benzerleri ile oynamak nazik...
»» devamını oku »»
Sofrada Tabaklara Nasıl Yemek Almalıyız
Sofrada Tabaklara Nasıl Yemek Almalıyız
Sofrada tabaklara yemek alırken dikkat edilmesi gerekenler Sofrada önümüze getirilen yemeklerden, tabağımıza ancak yiyebileceğimiz kadar almalıyız. Çok fazla aldığımızda, diğer konuklarca, oburluğumuza ve görgüsüzlüğümüze, aç gözlülüğümüze yorumlanabileceği gibi, yiyememekten ötürü tabağımızda artık olarak bıraktığımızda da yemeği beğenmediğimiz hissini uyandırabilir ki,...
»» devamını oku »»
Kümes Hayvanları Nasıl Servis Edilir
Kümes Hayvanları Nasıl Servis Edilir
Sofrada kümes hayvanları nasıl servis edilir ve nasıl yenir? Büyük tabaklar içinde süslü bir şekilde kesilmiş ve garsonlar tarafından yönetilen büyük ve resmi ziyafetler dışı, özel aile davetlerinde sofraya getirilen tavuk, piliç, hindi ve kaz gibi bütün kümes hayvanlarını kesmek ve davetlilerin tabaklarına servis yapmak görevi her vakit ev sahibesine aittir. Bu böyle...
»» devamını oku »»
Davetlerde Kıyafet Seçimi
Davetlerde Kıyafet Seçimi
Yarı resmi ve resmi davetlerde nasıl giyinmeli? Özellikle resmi davetlerde , sofraya erkeklerin smokin, kadınların da akşam veya gece tuvaleti giyerek katılmaları gerekir. Özel davetlerde  ise, giysi zorunluluğu olmamakla beraber, tercihen koyu renkte bir elbise ile davete katılmak daha uygun ve yerinde bir davranış olur. (Bununla beraber koyu lacivert üstelik reye...
»» devamını oku »»
Sofrada Tuz Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sofrada Tuz Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sofrada tuzu nasıl kullanmalıyız? Bilindiği gibi sofralarda biri üstü kapalı ve delikli, diğeri de üstü açık olmak üzere iki çeşit tuzluk kullanılmaktadır. Açık tuzluk kullanıldığına göre özel küçük tuz kaşığı olmayan bir sofrada tuz almamız gerektiğinde doğal olarak tuzu ancak bıçağımızın ucu ile almamız ve aldığımız tuzu da, ya tabağımızın bir kenarına koymamız ya da...
»» devamını oku »»
Yemek Salonuna Geçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yemek Salonuna Geçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yemek salonuna giderken nasıl hareket edilmeli Ev sahibi, sahibesi veya ziyafeti düzenleyen kimseler tarafından yemek salonuna davet  edildiğinde tok olmamıza rağmen zahmet buyurmayın ben hiç aç değilim gibi sözler kullanmak görgüye aykırıdır. Çünkü karşımızdakiler bunu naz olarak alabilir veya sayabilirler. Sonra yine salona girerken, fena bir yere oturtulur düşüncesiyle...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder