Aşkın Bitmeyen Bekleyişi

Kadınlar için EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Aşkın Bitmeyen Bekleyişi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Bekleneni Beklemek Umutla
Gözler uzaklara dalıyor her gün. Belli ki bir beklenen var. Anahtar tıkırtısı ile birlikte kapı açılsa ve bekleyiş son bulsa. Herkesin mutlaka bu şekilde bekledikleri vardır hayatında. Umudun yeşerdiği o tatlı ve heyecanlı bekleyiş, içinde o kadar çok şey barındırır ki, insan beklemekten hiç  bıkmaz. 

Her gün yataktan bu bekleyiş heyecanı ile kalkıyordu. Bazen umutlu bazen umutsuz. Kapı açılsın artık diyordu; her uyandığında. Bitsin içimdeki o tatlı telaş, yerini birlikteliğe bıraksın. Uzun zaman olmuştu gideli. Haberini alıyor ancak ne zaman geleceğini bilmiyordu. Hep biraz daha var diyordu "beklenen" bekleyene. Az daha sabret, bitecek bu özlem, dinecek hasret. Canlar sağ oldukça, kalpler bir oldukça, elbet bitecek. Söylemesi kolay diyordu bekleyen. Gel onu bir de bana sor. Her yeni güne sensiz gözleri açmak, sensiz masaya oturup, bir lokma yemek, güne sensiz başlayıp sensiz bitirmek. Ne kadar zordu. Gelen mektuplardı masadaki sandalyeni dolduran, gelen mektuplardı, içimdeki özleme ortak olan. Beklemek, beklediğinin yüzünü uzun zaman görememek o kadar zordu ki. 

Biliyorum diyordu beklenen bekleyene. Aynısını bende yaşıyorum senden uzakta. Yanında olmak, sana sarılmak, her günün sabahına birlikte uyanmak benimde tek isteğim. Bazen soruyorum kendime "bekleyen midir beklenen yoksa beklenen midir bekleyen". Çıkamıyorum işin içinden. Uzakta olunca sanırım her ikisi de bekleyen. Az kaldı çok az, yeni günün sabahı, bitecek bu bekleyiş. Saracak kollar birbirini, bulacak kalpler dengini. Yaşanan ayrılık arttıracak aradaki sevgiyi. Bazen böylesi de gerek diyorum. Ayrı kalmak, ayrılık içinde kıymete varmak. Elinin altında olunca her daim insan, bazen bilemiyor anlamını, kıymetini. Kaybedince anlıyor elinde olanın değerini. Mesafeler midir bu değeri arttıran, yoksa alışkanlıkların boşa düşmesi midir. Öyle ya; uzun zaman bir arada yaşayanlar alışırlar birbirine. Yalnız kalınca ağlarlar alışkanlıklarının gidişine. Her şey öyle değil midir aslında. Kullanılan eşyalar, yenilen yemekler, yatılan yataklar, içilen sular bile. Alışır insan zamanla. Bir parçası yapar her şeyi. Beklenen de bunların bir dengi. Alışkanlıklar içinde yer alan, varlığında anlaşılmayan, yokluğunda aranan. Bir ses bir nefes derler evin içinde. 

Her gün yalnız kalktığı yataktan gene yalnız kalktı o gün. Yüzü buruk, içi umutsuz. Daha önce yaşadı duygular yoktu bu gün. Beklenen artık beklenmez mi olmuştu yoksa beklemek çare olmayınca, umuda gem mi vurmuştu? Çare yok diyordu içinden, nafile. "Beklesem de bir beklemesem de". Teklik içinde yaşamak, ha geldi ha gelecek diye umutlanmamak gerek artık. Geldi masasının başına, koydu çayını. Karşısında duran son mektuba baktı gözleri. Elbet dedi bir gün gelecek. Aldı ilk yudumunu, içi buruk, içi kırık, içi umutsuz. Kapı gıcırdadı o an. Yok dedi, umutlar hayallere dönüştü artık. Gözleri akıttı acıyan yüreğin yaşlarını. Bir ses duydu o an. Kıpırdayamadı yerinden, bakamadı arkasına. Bir el dokundu omzuna. Yüreği çıkacak yerinden. Usulca döndü, kalktı ayağa. Bunu bana yapma yüreğim dedi, kandırma beni. Uzattı elini karşısında duran, kanlı canlı beklediğine. Gerçek olamaz dedi, sen sen nasıl? İnanamıyordu artık, gözleri yüreğinin acı yaşlarını silmiş, sevinç yaşlarına bırakmıştı kendini. Sensin diyordu sen, beklediğim, özlediğim, hasret duyduğum sen. Geldin sonunda buradasın, yanımda, canımda, kanımda. Tuttu ellerini çekti kendine, titreyen sesi ile usulca hoş geldin dedi. Evime, yüreğime, içime. Sarıldı boynuna beklediğinin. Sımsıkı sarıldı bir daha gitmesin diye. Hoş buldum dediği beklenen, özlemim içimde bir nehir, akıyordu sana doğru. Geldim işte geldim, koşa koşa, sevgimin en büyüğü ile geldim. Özlemin içimde, adın dilimde, sesin kulağımda geldim. Seni bir daha bırakmamak için, seni senden almaya geldim... 
 
Yazan: enpratikkadin 03.04.2016 Salı Saat: 09:17
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
3.05.2016 00:00:00
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Yalnızlığımın İçinde Ben
Yalnızlığımın İçinde Ben
Yalnızlığımın içinde ben Konuşmama zamanıydı artık. Susmak gerekiyordu. Kırılan kalbin içi acıyor ama diyemiyordu. Anlayanı yoktu. Farklıydı bakışlar, farklıydı bekleyişler. O aslında çok bir şey istemiyordu. Sadece duyulmak istiyor, duyulduğunun belli olmasını bekliyordu. Konuşuyordu yalnızlığının verdiği suskunlukla sürekli. Bazen kendisi bile kızıyordu kendine, sus artık...
»» devamını oku »»
Sabırlı Bekleyiş
Sabırlı Bekleyiş
Sabırlı Bekleyiş Bir kadını anlatmanın en güzel yolu nedir deseler, söylenecek söz çoktur, ama doğru ve tam ifade edecek cümle yoktur.  Çünkü her kapı, acısı ve tatlısı ile kadına açılır.  Ve kadın denilen varlık   her daim özeldir... Bir çiçektir kadının yüzünü güldüren. Bir sözdür içine umut serpen. Beklemeyi de sabretmeyi de bilir. Çünkü hayalidir hepsini besleyen....
»» devamını oku »»
Ömür
Ömür
Ömür Gözler  yolda umutla bekler    Ancak ne gelen vardııııır ne de giden.  Tam vazgeçecektir  ki  Umutsuzluğun umudu seslenir         ….BEKLE.... Yazan: enpratikkadin
»» devamını oku »»
Yarım Kalan Sevda
Yarım Kalan Sevda
Yarım Kalan Sevda Gönül bahçesine girmiş bir güzel Gezer aheste aheste Sevgi sözcüğünden bi haber Bakar aheste aheste Dildedir gönlün sözü, diyecek yar arar Yari gören gönlü heyecan sarar Gözden, gönle giden yare, sevda seli akar Sele kapılan yar, sevene gönlünü açar Utanma güzelim, aşkın kapısı olmaz Kapıyı çalan aşka, sevda sorulmaz Seversin ya da sevmez, buna kimse...
»» devamını oku »»
Su Damlası
Su Damlası
Su Damlası Minik bir bedenin ötüşüne Koca çınarın yeşermesine Toprağın uykudan uyanışına Yanmış yüreklerin ferahlamasına Bir su damlasıydı hayat veren Bulutların göz yaşlarına Dağların haykırışlarına Denizlerin çırpınışlarına Bir su damlasıydı hayat veren Taşın şekillenmesine Duvarların örülmesine İnsanın yaşamasına Bir su damlasıydı hayat veren Yazan: enpratikkadin
»» devamını oku »»
Zordur İnsanla Anlaşmak
Zordur İnsanla Anlaşmak
Acımasız Vefa İnsanlar bilmiyordu kıymet. Hep almayı öğrenmişlerdi. Bir şey istendiğinde verilen cevap hep aynıydı. "Öffffff" Evet öfff. Bunu iyi biliyorlardı. Belkide en  iyi bildikleri şey buydu. Acımasızlardı. Verilene o kadar çabuk alışıyorlardı ki, bunun sonucu da çabuk tüketiyorlar ve hep yenisini bekliyorlardı. Düşünmüyorlardı hiç. Anlamıyorlar ya da anlamak...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder