Besin Alerjisi

Kadınlar için SANAL KLİNİK bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Besin Alerjisi hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz SANAL KLİNİK kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Besin alerjisi nedir?

Besin maddeleri alerji etkenleri arasında önemli bir yer tutar: İnek sütü, balık, deniz ürünleri, meyveler, sebzeler, baharatlar, peynir, kuru yemişler, şekerleme, meyve suları ve çikolata kısacası evdeki besinlerin çoğunluğu alerjiye sebep olabilir. Bazı besinlerde allerjen ile alerji arasındaki bağlantı çok belirgindir. Örneğin çilek, sık sık alerjik döküntülere neden olur. Muz ve domates de öyle. Bu gibi durumlarda neyin alerji yaptığını bulmak kolaydır. Ancak bugün soframızdaki yemeklerin ve beslenme alışkanlıklarının doğallıktan uzaklaşması, besin seçeneklerinin genişlemesi, hazır besinler gibi nedenlerle besin alerjileri hızla artmaktadır. 

Hazır besin maddeleri alerji yapıyor mu?
Hazır besin maddelerinin içinde bulunan yabancı maddeler "yalancı alerjik reaksiyon" denen bir duruma sebep oluyor. Yalancı alerji reaksiyonunda vücutta antikor oluşmuyor ancak alerjik reaksiyonlara benzeyen belirtiler ortaya çıkıyor. Fazla miktarda konserve ve benzeri hazır besinler tüketildiğinde bunların içinde bulunan boyalar, koruyucu maddeler, emülgatörler, asitler, aromalar ve diğer katkı maddeleri yalancı alerjik reaksiyon yaratıyor. Sözkonusu maddeler arasında sorbik asit, benzoik asit, PHB esteri, proprionik asit, antioksidanlar sayılabilir. Bunların yanısıra sebzelerde bulunan tarım ilacı artıkları, böcek öldürücüler, etlerdeyse hayvan ilaçları eser miktarda bulunsa bile alerjik etki yaratabilir. 

Besin alerjisinin başlıca belirtileri

- Ürtiker (Kurdeşen olarak da adlandırılan, deride birden ortaya çıkan ve birkaç saatte kaybolan kaşıntılı, kızarık, şiş bölgelerdir) 

- Göz kapaklarında şişlik, gözlerde kaşıntı 

- Dudak kenarlarında kızarıklık 

- Dudaklarda şişme 

- Solunum güçlüğü 

- Gırtlakta şişme nedeniyle solunum güçlüğü 

- Yarım baş ağrısı 

- Kusma, ishal, karın ağrısı gibi sindirim şikayetleridir. 

Tabii ki hastada bu belirtilerin tümü bir arada değildir, biri veya birkaçı bulunabilir. Bu yakınmaların şiddeti hastaya göre değişir. 

Besin alerjisi olanlar ne yapmalı?
Bazı durumlarda belirli bir maddeye karşı alerjik olanlar o maddenin bulunduğu bütün besinlerden kaçınmalıdır. Söz gelimi maya alerjisi olanlar, mayalı hamurdan yapılan besinler ve taze ekmek yememeli, boza gibi mayalı içecekler içmemelidir. Aynı şekilde süt alerjisi olanlar kaymak, yoğurt, çikolata ve sütlü gıdalardan uzak durmalıdır. Alerjik niteliği en düşük süt, pastörize süttür. Çiğ süt ve ultraviyole ile sterilize edilmiş sütün alerjik özelliği daha fazladır. 

Balık alerjisi olanlar yumurta ve tavuk etine dikkat etmelidir çünkü tavuk yemlerinde balık unu vardır. Balık etinin alerji yapan proteini, balık unlu yemle beslenen tavuğun etine ve yumurtasına geçer. Şayet yumurtanın kendisine karşı alerji söz konusu ise yumurta kaynatmayla alerjik özelliğini yitirir. Balık alerjisi olanlar midye, istiridye, karides gibi diğer deniz ürünlerine karşı alerjik olabilir. Çiçek tozuna karşı alerjisi olanlarda bal alerji yapabilir çünkü balın içinde çiçek tozu bulunabilir. Etlerde hayvanlara verilen antibiyotikler nedeniyle bulunan penisilin, bu ilaca karşı alerjik olanlarda reaksiyon yaratabilir. 

Meyveler içinde en allerjen nitelikli olanlar muz, çilek, tropik meyvelerin bir bölümü ve turunçgillerdir. Kuruyemişlerin de alerji etkisi güçlüdür. Ayrıca alerjik bünyeliler alkol, kahve, nikotin ve baharatlardan uzak durmalıdır. Söz konusu maddeler mide mukozasının geçirgenliğini arttırarak allerjen maddenin kana daha kolay karışmasına sebep olur. Ayrıca alerjik kişiler yemeklerini daha yavaş yemeli böylece midelerine proteinleri parçalaması için zaman tanımalıdır. Çünkü besin yoluyla alınan allerjenlerin hemen tümü protein yapısındadır. 

Alerjik besinler gruplara ayrılır mı? 
Bazı besinlere alerjisi olanlar, bu besinlerle aynı alerji grubuna giren başka besinleri yerken dikkatli olmalıdır. Söz gelimi domatese alerjik olanlarda patates, biber, patlıcan da alerji yapabilir çünkü söz konusu besinlerin içinde bağışıklık sistemi tarafından alerjik kabul edilen aynı moleküller bulunur. Aynı alerji grubuna giren besinler: 

- Patates, domates, patlıcan, biber çeşitleri 

- Havuç, kereviz, rezene, maydanoz 

- Bezelye, fasulye, mercimek, soya 

- Sığır eti, dana eti, inek sütü, yoğurt, peynirler 

Besin alerjisi nasıl teşhis edilir?
Besin alerjileri bazı hastalarda deri testleriyle teşhis edilebilir. Birçok hastada ise çeşitli besin gruplarını içeren perhizlerle alerji yapan besinin bulunması, genellikle tek teşhis çaresidir. "Arama perhizi" olarak adlandırılan bu yol, zaman alan ama güvenilir bir yöntemdir. Arama perhizinde şüpheli besin maddesi 4-6 gün süreyle yenmez. Ardından şüpheli besin yenilir. Şayet alerji ortaya çıkarsa "olayın faili" bulunmuş demektir. alerjiye neden olan besinin yenmesi ile alerjinin ortaya çıkışı arasında geçen zaman birkaç saat ile birkaç gün arasında değişir. Bu nedenle yenilen besin ile alerji arasında bağlantı kurulması zordur. 

Alerjisi olan nasıl beslenmeli?
Besin alerjisi olanlar kendileri için "sağlıklı bir beslenme rejimi" olup olmadığını sorabilirler. Ne yazık ki alerjisi olanlar için özel bir beslenme biçimi yoktur. Alerjiden kaçınmanın tek yolu, olayı başlatan besin maddesinden kaçınmaktır. Genelde alerjik kişilerin baharatlı gıdalardan uzak durması doğru olur. Önemli olan allerjenlerden kaçınma ile yeterli beslenme arasında denge kurmaktır. Beslenme tarzı hem alerjiye yol açmayacak hem de vücut için gerekli vitamin, mineral, kalori ve yapı taşlarını sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır.

Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
5.12.2014 09:03:45
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Ciltteki Mantar Hastalıkları
Ciltteki Mantar Hastalıkları
Sağlığımız İçin Ciltteki Mantara Dikkat Ciltteki mantar hastalıkları arasında en sık görüleni olan alacalı tinea (tinea versicolor) Pityrosporum cinsinden asalak mantarların neden olduğu bir durumdur. Tipik olarak bu mantar hastalığı gövde, boyun ve kollarda bazen de yüzde düzensiz olarak yayılan, hafif soyulan sütlü kahve renkli lekelerle kendini belli eder. Hastalık yaz...
»» devamını oku »»
Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığı
Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığı
Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığını birbirinden ayırmak gerekiyor Soğuk algınlığı (gribal enfeksiyon) ile influenzaya (grip) ilişkin semptomlar karşılaştırıldığında her ikisinin de farklı bir tablo oluşturduğu belirgin bir biçimde göze çarpmaktadır.  Grip nedir? Gribi tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir. Bunun nedeni grip etkeni Influenza virüslerinin birbirinden...
»» devamını oku »»
Ev Hayvanları
Ev Hayvanları
Ev Hayvanları çocuklar için zararlı mı? Çocuklar ev hayvanlarına bayılır ve hayvan çok geçmeden bir dost, oyun arkadaşı olup çıkar. Çocuk ile dört ayaklı arkadaşı arasındaki bu bağın, çocuğun büyümesinde önemli bir yeri vardır ve bir ev hayvanı, çocuğa yıllarca süren bir neşe ve arkadaşlık sağlayabilir.  Yaşı ilerlemiş kişiler doğal dünyanın ne kadar ilgi çekici, şaşırtıcı...
»» devamını oku »»
Kaşıntıdan Kurtulmanın Yolları
Kaşıntıdan Kurtulmanın Yolları
Kaşıntıdan Kurtulmanın Yolları Kaşınma vücudun herhangi bir yerinde veya tümünde ortaya çıkabilen rahatsız edici bir histir. Kaşınma, çeşitli maddelerin kullanımına ve ilaçlara bağlı alerjik bir reaksiyon olabilir veya başka hastalıklardan kaynaklanabilir. Cilt hastalıklarının ve ruhsal durumların da kaşıntı ile ilgisi vardır. İnatçı ve kronik kaşıntıların nedeni bir doktor...
»» devamını oku »»
Çocuğa Paylaşmayı Öğretmek
Çocuğa Paylaşmayı Öğretmek
Çocuğa Paylaşmayı Öğretmek Küçük bir çocuğun yaşamı bütünüyle ben-merkezcidir ve her şey "onun"dur. Ama, şefkatli yol göstericilikle, çocuğunuz çok geçmeden paylaşmanın zevkine varacaktır. Çocuklar, kendileri ile "sahip oldukları" şeyler arasındaki farkı anlamadıkça, paylaşmakta güçlük çekerler.  Her küçük çocuk için, en önemli sözcüklerden biri "benim"dir. Çoğunlukla bir...
»» devamını oku »»
Diş Etlerinde Oluşan Bakteriler
Diş Etlerinde Oluşan Bakteriler
Diş eti hastalıkları Diş etlerinden bakteri plağı kaldırılmazsa sertleşir ve diş taşı ya da tartar olarak isimlendirilen birikintiler oluşur. Plaktaki bakteriler tarafından üretilen toksinler (zararlı maddeler) diş etlerine zarar verir. Toksinler diş etlerinin etrafındaki destek dokularını yıkar, dişlerden uzaklaşır, oluşan periodontal ceplerde daha fazla bakteri plağı...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder