Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığı

Kadınlar için SANAL KLİNİK bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığı hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz SANAL KLİNİK kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Grip (İnfluenza) ve Soğuk Algınlığını birbirinden ayırmak gerekiyor
Soğuk algınlığı (gribal enfeksiyon) ile influenzaya (grip) ilişkin semptomlar karşılaştırıldığında her ikisinin de farklı bir tablo oluşturduğu belirgin bir biçimde göze çarpmaktadır. 

Grip nedir?
Gribi tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir. Bunun nedeni grip etkeni Influenza virüslerinin birbirinden farklı 3 ayrı başlık altında (A, B, C) bulunmasıdır. Influenza virüs A ve B'nin yol açtığı enfeksiyonlar oldukça ağır seyredebilmekte, böylelikle gripin klinik tablosuna uymaktadır. Diğer taraftan C tipi ile oluşan enfeksiyonların seyri ateşsiz ve hafiftir. Ancak, Influenza A, B vakalarının belirgin bir oranda, enfeksiyonun derecesi ve bağışıklığa bağlı olmak üzere, nezle, farinjit veya trakeobronşit belirtileriyle seyrettiği veya tümüyle subklinik kaldığı unutulmamalıdır.

Grip ya da diğer adıyla influenza özellikle kalp ve akciğerlerinden rahatsız hastalarda ve yaşlı kimselerde yaşamsal bir tehdit oluşturmaktadır. Diğer taraftan soğuk algınlığı başlığı altında görülen tablolar (gripal enfeksiyonlar) göreceli olarak zararsız boyutlarda kalmaktadır. 

Endüstri toplumlarında solunum yollarının akut enfeksiyonları en sık görülen hastalıklar arasında olup %90'ından fazlasına virüsler yol açmaktadır. Bu virüsler, Influenza virüsü Rhino virüs, Corona virüs, Adeno virüsler, RSV (Respiratory Syncytial Virus), Parainfluenza virüs, Echo virüs ve Coxsackie virüs gibi etkenlerin de yer aldığı sayıları 100'ü bulan geniş bir palet içerisinde yer almaktadır.

Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
8.12.2014 20:36:42
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Sosyal Fobi ve Tedavisi
Sosyal Fobi ve Tedavisi
Sosyal Fobi Nedir? 1. İnsanların ilgi odağı olmaktan korkuyor musunuz? 2. Başkalarının önünde gülünç duruma düşmekten korkar mısınız? 3. Aşağıdaki durumlardan herhangi birinden sıklıkla kaçınmaya çalışır mısınız? Topluluk önünde konuşmak  Otorite konumunda kişilerle konuşmak  İnsanların sizi izlemesi  Başkalarının önünde yemek yemek, içmek ya da yazı yazmak  Partilerde...
»» devamını oku »»
Çocuğunuzun Beslenmesi
Çocuğunuzun Beslenmesi
Çocuğunuzun Beslenmesi Anne sütü, çocuğun vücut ve ruh sağlığı için en uygun besindir.  Annenin çocuğunu kendisinin emzirmesi, ana-çocuk ilişkileri yönünden önemlidir.  Fizyolojik olarak, hemen her annenin çocuğunu emzirme olanağı vardır.  Emzirme doğumdan sonraki ilk saatlerde başlamalıdır .  İlk günlerde verilecek anne sütü dışındaki besiler anne sütünün artmasını...
»» devamını oku »»
AIDS ve Korunma
AIDS ve Korunma
AIDS ve Korunmanın Yolları HIV'nin bulaşmasını önleme programları öncelikle, en fazla risk altında olan kişilerin davranışını değiştirme çabasıyla, halkı virüsün bulaşmasına ilişkin bilgilendirme üzerinde odaklanmaktadır.  İnsanların bağımlılık ya da cinsel davranışlarını değiştirmek güç olduğundan, eğitim ve motivasyon programlarının başarısı çok tutarlı değildir. HIV'nin...
»» devamını oku »»
Diş Eti Hastalıkları
Diş Eti Hastalıkları
Diş eti hastalıkları nelerdir? Dişler düzgün temizlenmediğinde, üzerlerinde ve aralarında biriken yiyecek artıkları bakteriler üretirler. Bakteri plağı dediğimiz bu püremsi birikintiler, diş çürüklerinin ve diş eti iltihaplarının baş sorumlusu olup, zamanla tükürüğün çökelmesi sonucu diş taşlarını oluştururlar.Bakteri plağının içinde üreyen mikroorganizmalar, şekerli...
»» devamını oku »»
Yüksek Kolesterole Egzersiz ve Diyetin Etkisi Nedir
Yüksek Kolesterole Egzersiz ve Diyetin Etkisi Nedir
Yüksek Kolesterol, Egzersiz ve Diyet Yüksek kolesterolde egzersizin faydaları Düzenli egzersiz HDL adı verilen "iyi kolesterolün" düzeyini yükseltir. HDL, kandan LDL kolesterolün uzaklaştırılmasını sağlar. LDL kolesterolün atardamar duvarlarında plak oluşumuna yol açabildiğini hatırlayın.  Kalbinizin de bir kas olduğunu hatırlayın. Diğer kaslar gibi kalbinizi de aktif...
»» devamını oku »»
Yaşlılık ve Düşme
Yaşlılık ve Düşme
Yaşlılıkta düşmenin tehlikeleri ve sonuçları Her yıl 65 yaş üzerindeki kişilerin yaklaşık %40'ı düşmektedir. Bunların çoğu ciddi yaralanmalarla sonuçlanmamakla birlikte kişiler tekrar düşme korkusuyla yaşamlarını kısıtlanmaktadır. Aslında harekete devam ederek ev içinde düşmeyi önleyecek bazı değişikliklerin yapılması yaşamı kısıtlayıcı sonuçların oluşmasını engelleyecek en...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder