Kuru Kuru Sevgi Karın Doyurmaz

Kadınlar için EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ bilgilerinin paylaşıldığı bu yazımızda Kuru Kuru Sevgi Karın Doyurmaz hakkında detaylı bilgiye ulaştınız. Dilerseniz EN PRATİK KADINA AİT SÖZLERİ kategorisinde bulunan diğer makalelerimizi okuyarak daha başka bilgiler edinebilirsiniz.
Evlilikte özveri
Birini çok sevmek yetmiyor bazen. Hani kuru kuruya sevgi karın doyurmaz derler ya, çok doğru bir sözdür. Benim burada bahsettiğim parasal açıdan bir yokluk üzerine kurulan sevgi değil. İlk anlaşılan bu sözü söyleyince budur. Benim bahsettiğim sadece seviyorum deyip, başka hiç bir şey yapmamaktır.

Bir arkadaşlarının aracılığı ile tanıştılar uzun zaman önce. İkisininde aklında ileriye dönük hiç bir şey yoktu. Sadece beraber zaman geçirip, hayatlarını birlikte renklendirmekti düşünceleri. Günler günleri, aylar ayları ve yıllar yılları derken ikisi de nikah masasında buldu kendini. Görüntüde çok mutlulardı. Bakınca imrenilecek bir çift olmuşlardı. İstedikleri her şeye sahiptiler. Bir elleri yağda bir elleri baldaydı demek yanlış olmaz. Elbette sıkıntıları oluyordu. Ama hiç birisi çözülemeyecek derecede büyük değildi. Çalışıyorlardı. Sabah birlikte evden çıkıp, akşam birlikte eve geliyorlardı. Eve gelince birlikte mutfağa girip, yemek hazırlayıp, birlikte sofrayı kaldırıyorlardı.

Uzunca bir süre bu şekilde devam etti. Yüzleri hep gülüyordu. Taa ki....

Yavaş yavaş bir değişim göstermeye başladı ilişkileri. Kişiler kendi misyonlarını unutup, farklı beklentilere girmişlerdi. Adam hem işte hem evde çalışır olmuş, kadın işten gelince evde tek başına yemek yapmak zor geldiğinden adamı bekler olmuştu. Yorgun argın ikisi de eve geldiğinde işlerin yükü ikisini de bunaltıyordu. 

Sıkıntının başında olan evliliklerine bir de minik bir yavru eklediler. Dünyalar tatlısı bir evlat. Her şey değişti o an. Herkes hiç olmadığı kadar mutlu, hiç olmadığı kadar umutluydu şimdi. Kadın işten ayrıldı. Yavrusunu kendisi büyütüp, bakmak için. Her şey çok güzeldi. Yüzler güleç, içler kıpır kıpırdı. Taa kii...

Artık bir şeyler iyice ters gitmeye başlamıştı. Nerede yanlış olduğunu bulmaya çalışıyorlar ama bir türlü bulamıyorlardı. Zamanla evin içinde sesler yükselmeye, kırıcı olunmaya başlandı. Neydi bu sıkıntının sebebi. Konuştuklarında her ikisi de kendine göre haklıydı. 

Evlilik sadece gezmek, tozmak, yemek içmek demek değildir. Evlilik, özveridir, fedakarlık, sabırdır. Evlilik, dinlemesini bilmek, sevdiğini anlayabilmektir. Bir yuva kurmak zordur, yıkılması daha da zordur. Kişiler bencil olursa, dilleri bir şeyleri güzel güzel söylerken, yaptıkları bunu tutmazsa, bir noktada bitmeye mahkumdur. İnsan çalışsa da, çalışmasa da evini sevmeli. Evinde mutlu olmalı. İşten evine heyecanla gelmeli. Ayakları onu geri geri götürmemeli. Çiftler bir yere gittiklerinde yüzleri gülmeli. Gereksiz şeylere kafayı takıp, surat ve tavır yapmamalı. Her türlü sorun ve sıkıntı kapıdan çıkarken evde bırakılmalı. Başkalarının yanında çiftlerin, kendi özellerini yansıtacak olumsuz davranışlarda bulunulmamalı. Bir erkeği de kadını da mutlu etmek çok kolaydır. Her şey ağızdan çıkacak bir tatlı söze ve ufak bir tebessüme bakar. Çiftler bunu birbirlerinden esirgememeli. 

Aslında sıkıntılarının sebebi belliydi. Yeni olan bir şey değil, en başından beri olan ve zamanla biriken şeylerdi. Konuştular karşılıklı. Yıpratıyorlardı birbirlerini ve elbetteki yavrularını. Bir şey yapmaları gerekiyordu, bu şekilde devam edemezdi. Uzun uzun konuştular ve sonunda ayrılmaya karar verdiler. Bu ayrılık bir bitiş değil, daha güzel bir birliktelik için başlangıçtı onlar için. Sonuçta arada evlat vardı. Kopmaları mümkün değildi. Öncelikle kendilerini sonrasında evlatlarını daha fazla üzmemek için ayrıldılar. İkisi de kendi hatalarını bulmak adına, daha sağlıklı düşünüp, bir şeyleri değiştirmek ve yeniden başladıklarında çok daha mutlu olmak adına ayrıldılar. İkisi de çok üzgün, ikisininde gözleri yaşlıydı. İkisi de keşkeleri yaşıyorlardı. Ama her şey sonrasında onlar adına çok daha iyi olacak, bunu biliyorlar ve ondan dolayı geleceğe şimdi çok daha umutlu bakabiliyorlardı...

Sevmek karın doyurmaz derler, içinde sabır ve özveri olmadan
Sevdiğini dinleyip, anlayıp, fedakarlık yapmadan
Tek taraflı gidiş olmaz, karşılıklıdır yanlışlar
Seven isterse, mutlu mesut olur hayatlar

Yazan: enpratikkadin
Yazar
En Pratik Kadın
Eklenme Zamanı
4.04.2016 00:00:00
Yorum sayısı
0
İlgili Makaleler
Sevdanın Acımayan Hali
Sevdanın Acımayan Hali
Acımasız Vefa Dökme göz yaşlarını geçmişine Bilmez kimse ne çektiğini Bakarlar sana gülerler Sana kafayı yedi derler Başlarsın gülmeye dinen yaşlar ardından Zordur insan olmak bunca deıt arasından Yaşamadan bilemez kimse dersin Seni yine en iyi Sen teselli edersin... Yazan: enpratikkadin
»» devamını oku »»
Yalnızlığımın İçinde Ben
Yalnızlığımın İçinde Ben
Yalnızlığımın içinde ben Konuşmama zamanıydı artık. Susmak gerekiyordu. Kırılan kalbin içi acıyor ama diyemiyordu. Anlayanı yoktu. Farklıydı bakışlar, farklıydı bekleyişler. O aslında çok bir şey istemiyordu. Sadece duyulmak istiyor, duyulduğunun belli olmasını bekliyordu. Konuşuyordu yalnızlığının verdiği suskunlukla sürekli. Bazen kendisi bile kızıyordu kendine, sus artık...
»» devamını oku »»
Geçmişten Gelen Keşkeler
Geçmişten Gelen Keşkeler
Geçmişten gelen keşkeler 24 Temmuz 2014, Saat 20:16, Günlerden Perşembe... Gün bitiyor gene, her zamanki gibi. Başladı ve hiç bir şey yapmadan bitiyor. Oysa aklımda o kadar çok şey var ki yapmak istediğim. Düşündüğümde, zamanı yetiremem diye korkuyorum. Ama koca bir 24 saat, hiç bir şey yapmadan geçiriyorum. İtiraf etmek gerekir ise, boşa yaşıyorum.  Hava çok sıcak "insanın...
»» devamını oku »»
Geçmiş
Geçmiş
Geçmiş Çocuk olmak vardı şimdi.    Umarsızca çimlerde koşmak…  Ne dert, ne de tasa.  Tertemiz, masum…  Sadece anne ve baba…  Her şeyden uzak.  Çocuk olmak vardı şimdi…. Yazan: enpratikkadin
»» devamını oku »»
Sessiz Çığlık
Sessiz Çığlık
Sessizliğin sesidir susmak Gözlerimi açıyorum, etrafıma bakıyorum. Kim var diye merak içerisinde usulca sesleniyorum. Kimse var mı? Beni duyan, gören... Ses yok. Yalnızım diyorum gene, her zamanki gibi yalnız. Neden diyorum sonra. Neden hep yalnızım ya da yalnız hissediyorum. Nerede yanlış yapıyorum. Ben miyim yanlış olan diyorum. Düşünmek buna çözüm olur mu? Elbette olmaz....
»» devamını oku »»
Bekleyişin Ardında ki Mutluluk
Bekleyişin Ardında ki Mutluluk
Sevdanın dansı Güzeldi bugün yine, dünden farkı yok. Yeni günün sabahında doğan güneşe merhaba diyordu gözlerim. İçimde hüzün yoktu bugün. Tam aksine " içime sığmazlık" hakimdi tüm vücuduma. Gök yüzü bana gülümsüyordu günaydın diyerek. Kuşlar ilk ışıklarla gelmişlerdi bahçeme. Herkes ve her yer bugün başka güzel, bu gün başka aydınlıktı sanki. Bu güzel günün selamlamasıyla...
»» devamını oku »»
Yorum Yaz
Yeni Yorum Ekliyorsunuz !
Rumuz (*) Mail Yorum (*) Gönder